İlk kitapta beni benden alan şiddet eğilimli-sosyopat-erkek düşmanı Salander'in geçmişine dalıyoruz. 3 cinayet ve tonla karanlık ilişkinin ortasında kadın düşmanı erkekler, güç sahibi kadınlar ve seks suçları işleyen biri sürü adamla karşılaşıyoruz. Yazarın güçlü kadın profillerine olan tutkusu nasıl gözümüzü yaşarttıysa ilk kitapta şöyle bir bahsedilen her şeyi kurguda bir şey için kullanması azıcık hayal kırıklığı yarattı. Sanki eteğindeki tüm taşları ortaya dökmüş gibi. Her şeye rağmen tuğla boyutlarındaki kitabı üç gün içerisinde keyifle okudum. İlk kitap kadar iyi olmasa da gözardı edilmemesi gereken bir eser. Eminim herkes serinin (Millennium) üçüncü kitabında ortaya çıkacak olan karakteri de tahmin edebilmiştir.
Eren.
24 Haziran 2010 Perşembe
Ateşle Oynayan Kız (Stieg Larsson)
Ejderha Dövmeli Kızın devamı olan kitapta, aykırı kahramanımız Lisbeth Salander bu defa boyundan büyük bir belaya bulaşıyor. Sadık dostu Mikail Blomkvist ise kendisine yardım etmek için elinden geleni yapıyor.
Etiketler:
Ateşle Oynayan Kız,
Stieg Larsson
8 Haziran 2010 Salı
Gazze Blues (Etgar Keret ve Samir El-Youssef)
İsrailli Etgar Keret ve Filistinli Samir El-Yusuf; Gazze Blues’da farklı mevzilerden yükselen sesleri bir araya getiriyor. Tuhaf, kafası bozuk, komik ve keskin anlatılarıyla bu iki parlak yazar; sınırlanmayı reddeden bir yaşam enerjisiyle dopdolu karşımızda. Savaşa, iç sıkıntısına, ümitsizliğe ve hem sarsıcı hem de sancılı bir insanlık tecrübesine dair samimi, hüzünlü ve esprili Gazze Blues; kolay kolay akıllardan silinmeyecek ve nabzı enerji, öfke ve mizahla gümbür gümbür atan bir kitap.
“Bomba saldırısından sonra Samir beni aradı ve ‘Bir şeyler yapmamız gerek,’ dedi. ‘Evet ama hiçbir işe yaramayacak bir imza kampanyası daha başlatmak istemiyorum,’ dedim. Bunun üzerine, ‘Hayır, bir fikrim var,’ dedi. ‘Birlikte bir kitap yapalım. Seni okuyan ve beni hiçbir zaman okumayacak o kadar çok insan var ki… İki tarafı da insanlıktan çıkarmanın çok kolay olduğu bir konuda tarafları insancıllaştırmak için bir çaba göstermiş oluruz.’” – Etgar Keret, The Believer
(Arka kapaktan alıntı.)
“Bomba saldırısından sonra Samir beni aradı ve ‘Bir şeyler yapmamız gerek,’ dedi. ‘Evet ama hiçbir işe yaramayacak bir imza kampanyası daha başlatmak istemiyorum,’ dedim. Bunun üzerine, ‘Hayır, bir fikrim var,’ dedi. ‘Birlikte bir kitap yapalım. Seni okuyan ve beni hiçbir zaman okumayacak o kadar çok insan var ki… İki tarafı da insanlıktan çıkarmanın çok kolay olduğu bir konuda tarafları insancıllaştırmak için bir çaba göstermiş oluruz.’” – Etgar Keret, The Believer
(Arka kapaktan alıntı.)
Mavi Marmara olayıyla gerilen sinirlere iyi gelebilecek, "iki taraftan" yazarların toplama hikayelerini içeren enteresan bir kitap bu. İsrail'den sadece nefret etmek üzerine kurulu zihinlerde ilginç bir portre bile çizebilir kitap. Oralardaki gündelik hayattan ve de rüya aleminden anlatıları merakla okuyacağınızı tahmin ediyorum.
Eren.
Etiketler:
Etgar Keret,
Gazze Blues,
Samir El-Youssef
7 Haziran 2010 Pazartesi
Pamuk Prenses (Donald Barthelme)

(Arka kapaktan alıntı.)
Tüm samimiyetimle söylüyorum, yukarıda okumuş olduğunuz arka kapak alıntısı kitabın en güzel yeridir. Pamuk Prenses masalına, modern dünyadan eleştirel bir bakış olduğu su götürmez bir çalışma olmakla birlikte yazarın "deneysel" yaklaşımı, romanı roman yapan "giriş-gelişme-sonuç" üçgenine son derece uzak olduğu içindir ki benim için yorucu olmaktan öteye geçemedi. Donald abimize cevap Samuel Beckett'tan geliyor; yine dene, yine yenil, daha iyi yenil!
Başak.
Etiketler:
Donald Barthelme,
Pamuk Prenses
Hırs ve Ceza (Ayça Şen)

Ama zorlu şartlar, gelecekte yazım dünyasını derinden sarsacak olan bu fedakâr ve kahraman kadını yıldıracak mıdır? Hayır, bin kere HAYIR!..
Sonunda Türkiye'de (aslında büyük bir rahatlıkla söyleyebiliriz ki, dünyada) saf bir bilinç ile yazılmış, okuyan herkesi derinden etkileyecek, çok 'enteresan' bir 'roman' yazmayı ve yayımlatmayı başarır.!..
(Arka kapaktan alıntı.)
Kitabın adı ayrı yakaladı beni, arka kapak ayrı.. Bir heyecanla aldım, derhal okumaya koyuldum. Eğlenmedim mi eğlendim, eleştirdiklerine katılmadım mı katıldım, fikren de beğendim, tamamdır. Ancak dilime, kalemime yapışan ve kurtulmak için gerçekten günlerce uğraşmam gereken o dil kirliliği için seni affetmiyorum Ayça Şen. Konuşur gibi yazma, konuş ama yazma. Kitabına bir de pembe kapak yapmışsın. Aferin.
Başak.
Piç Fantazi ( Luke Rhinehart )

Elbette Şans Tanrısı'nın oğlu Whim de oradaydı ve dünyaya gitmek istiyordu.
Whim'in istediği oldu. Dünyaya geldi. Şans Tanrısı'nın piçi olarak…
Nihai Gerçek'i bulmak için babası Şans Tanrısı tarafından dünyaya gönderilen Whim çok özel bir Kızılderili çocuktur. Seks ve aşkı henüz keşfeden liseli bir futbol yıldızı ve kendilerini insanlardan saklayan bir Kızılderili kabilesinin son birkaç üyesinden biriyken Nihai Gerçek'in peşine düşer...
(Arka kapaktan alıntı.)
Yazarın patlamalara doymamış Zar Adam ve Zar Adam'ın Peşinde kitaplarını zerrece merak etmesem de şans tanrısından girip Kızılderililerden çıkan, oradan aşka uğrayıp dönüşte ticaretin inceliklerinde duraklayan bu karmaşanın içinden nasıl çıkacağını şiddetle merak ettiğim içindir ki Piç Fantazi'yi kendime göre rekor sayılabilecek bir hızda okuyup bitirdim. Edisyonuyla ilgili bir kaç kafa karıştırıcı noktaya takılmakla beraber genel olarak çok keyif aldım, ara ara sesli güldüm, yanımdakilere parçalar okumaktan kendimi alamadım.
An itibariyle gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki popüler olanın her zaman tü kaka olmayabileceğinin kanıtı ender kitaplardandır nazarımda. Bu arada kitabı okuyup seyrüseferci Kum Tanesi ile karşılıklı iki kadeh rakı içmek istemeyen bizden değildir.evet.
Başak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)