7 Haziran 2010 Pazartesi

Hırs ve Ceza (Ayça Şen)

Ece, yazar olabilmek için her türlü mücadeleye hazırdır: Evini, işini, her şeyini bırakır, annesinin yanına taşınır, parasız pulsuz halkın arasına karışır. Sevgilisinden yeni ayrılmış olmanın verdiği derin acı bile artık romanında kullanılacak küçük bir ayrıntıdan öteye gitmeyecek, yazar olabilmek için çektiği ıstıraplar bununla da kalmayacak, edebiyat uğruna, Vadideki Zambak, Diriliş, Büyük Umutlar ve Anna Karenina gibi, kendisinden daha düşük vizyona sahip yazarların eserlerini 'okuma uğraşısı' verecektir.

Ama zorlu şartlar, gelecekte yazım dünyasını derinden sarsacak olan bu fedakâr ve kahraman kadını yıldıracak mıdır? Hayır, bin kere HAYIR!..

Sonunda Türkiye'de (aslında büyük bir rahatlıkla söyleyebiliriz ki, dünyada) saf bir bilinç ile yazılmış, okuyan herkesi derinden etkileyecek, çok 'enteresan' bir 'roman' yazmayı ve yayımlatmayı başarır.!..

(Arka kapaktan alıntı.)


Kitabın adı ayrı yakaladı beni, arka kapak ayrı.. Bir heyecanla aldım, derhal okumaya koyuldum. Eğlenmedim mi eğlendim, eleştirdiklerine katılmadım mı katıldım, fikren de beğendim, tamamdır. Ancak dilime, kalemime yapışan ve kurtulmak için gerçekten günlerce uğraşmam gereken o dil kirliliği için seni affetmiyorum Ayça Şen. Konuşur gibi yazma, konuş ama yazma. Kitabına bir de pembe kapak yapmışsın. Aferin.

Başak.

0 yorum:

Yorum Gönder