28 Nisan 2010 Çarşamba

Kayıp Sembol (Dan Brown)

Dan Brown; Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar'dan sonra Kayıp Sembol’de insanlığın yüzyıllardır beklediği bir gerçeğin peşinde... Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon, Kongre Binası'nda konferans vermesi için yakın bir arkadaşından davet alır. Ancak, Washington'a varır varmaz oldukça garip bir durumla karşı karşıya kalan profesör, kendini korkunç bir oyunun ortasında bulur. Kongre Binası’na bırakılmış olan bir sembolün -yakın arkadaşı Peter Solomon'ın kesik eli- varlığını haber veren bir telefon, Langdon'ı hiç de yabancısı olmadığı bir dünyaya davet etmektedir. Antikçağlarda kullanılan bu sembolik çağrı, daveti alan kişiyi ezoterik bilgeliğin hüküm sürdüğü, çok eskilerde kalmış kayıp bir dünyaya sürükleyecektir. Sonu belli olmayan bu mistik daveti arkadaşını kurtarmak için kabul eden Langdon, bir anda masonik sırların, saklı kalmış tarihin ve o güne dek görmediği yerlerin gizli dünyasında inanılmaz bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Artık cevaplanması gereken sorular vardır: İnsanlığın Altın Çağı, açılmaması gereken bir kapının aralığından sırlarıyla birlikte yok mu olacak, yoksa hikmetin ışığında tüm soruların cevapları mı bulunacaktır?...

(arka kapaktan alıntıdır.)

Kayıp sembol'ün,Da Vinci Şifresi ve Dijital Kale'den sonra tam bir hayal kırıklığı olduğu söylenebilir. Diğer iki kitabın devamı niteliğinde olan kitapta oldukça derin betimlemeler mevcut;fakat bir çırpıda okunduğu söylenemez. Dan Brown tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da karakterlerin gizem ve esrarengizliği üzerinde durmuş. Kitabı bitirdikten sonra aslında hiçbir gerçeğin başta anlatıldığı gibi olmadığını anlayacaksınız. Sonunda şaşkınlıktan ağzınızın açık kaldığı bir Dan Brown kitapları klasiklerinden biri daha.. Sizi kitabın sonuna kadar çekendir bu gizem ve sürprizler..

Gülşah.

0 yorum:

Yorum Gönder